Ankara’da, yaşlılık temalı 4’ün Akademi Buluşmaları’na katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 65 yaş üstü kişilerin oranının 1990 yılında yüzde 4,3, 2021 yılında ise 2 katından fazla artarak yüzde 9,7’ye çıktığını söyledi.
Yaşlı nüfus oranında son 30 yıldaki artış göz önüne alındığında, 2030 yılında Türkiye’de yaşlı nüfus oranının yüzde 12,9’a çıkmasının öngörüldüğünü belirten Bakan Yanık, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
“Doğurganlık oranında da benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. 1990’dan 2021’e Türkiye’de doğurganlık oranı 3,1’den 1,7 seviyesine düştü. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10’un altında kaldığını göstermektedir.
“Genç nüfus oranının 2030’da yüzde 14’e düşmesi beklenmektedir”
Genel anlamda baktığımızda, son 30 yılda yaşanan nüfus yapısındaki değişim aynı şekilde devam ederse genç nüfus oranının 2030’da yüzde 14’e düşmesi beklenmektedir. Dolayısıyla nüfusun yaşlanmasına yönelik bir gündemimiz var ve bugünden bu süreci planlamamız gerekiyor.”
“500 bini aşkın engelli ve yaşlı vatandaşımızın ailelerine evde bakım ödemesi yapıyoruz”
DHA’nın haberine göre; toplumun her bireyi gibi yaşlıların da bireysel alanını genişletmek için çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Bakan Yanık, “Bu anlamda yaşlılarımızın ihtiyaçlarının çeşitliliğini, özgünlüğünü ve farklılığını göz önünde bulunduruyoruz. Aktif ve sağlıklı yaşlanma bakışını destekleyecek kapsayıcı hizmetler geliştirmekteyiz. Büyüklerimizin ve ailelerinin ihtiyaçları doğrultusunda, durumlarına uygun hizmet modellerinden faydalanmalarını sağlıyoruz. Çocuk, kadın, engelli, yaşlı veya sosyal yardıma ihtiyaç duyan vatandaşlarımızın şartları eğer ailesinin yanında kalmaya müsaitse, hizmetimizi, aileyi desteklemeye dönük üretiyoruz. Bu kapsamda 500 bini aşkın engelli ve yaşlı vatandaşımızın ailelerine evde bakım ödemesi yapıyoruz. 2016 yılından itibaren ‘Yaşlı Destek Programı’nı uygulamaya geçirdik. Kendi öz bakımını yapabilecek durumda olan büyüklerimiz evinde, sosyal çevresi içerisinde hayatını idame ettiriyor. Biz de onların günlük hayatlarını idame ettirmelerini kolaylaştıracak hizmetler sunuyoruz.” diye konuştu.
Yaşlılara, aileleri veya bakım verenleri geçici olarak bakamadığı durumlarda sosyal hayatlarını aksatmayacak çözümler ürettiklerini vurgulayan Yanık, “Bu anlamda toplumsal yapımıza da uygun bakım hizmetlerini çok önemli görüyoruz. Bu modellerimizi hem yaygınlaştırmak hem de güçlendirmek amacıyla projeler yürütüyoruz. Bu projelerimizden birisi ‘En Kırılgan Gruptaki Türk Vatandaşları ile Geçici Koruma ve Uluslararası Koruma Altındaki Kişilerin Sosyal Hizmetlere Erişiminin Arttırılması Projesi’. Bu projeyle çocuk, kadın, engelli ve yaşlı bireyler başta olmak üzere hem Türk vatandaşlarına hem de geçici ve uluslararası koruma altındaki bireylere yönelik koruyucu ve önleyici hizmetlerin iyileştirilmesini amaçlıyoruz. Projeyle yaşlı bireyleri ve bakım veren ailelerini destekleyerek aile birlikteliğinin güçlendirilmesi ve yaşlı refahına katkıda bulunulmasını hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Araştırma ülkemizde ilk defa yapılacak, geleceğe yansıması çok önemli olacak”
Aktif yaşlanmayı desteklemek ve yaşlı haklarını güçlendirmek amacıyla ‘2030 Yaşlanma Vizyon Belgesi’ ve eylem planını hazırladıklarını söyleyen Yanık, “Yaşlılık alanındaki politika ve hizmetlerimizi yaş ve cinsiyet temelinde ayrıştırılmış veriye dayalı bir yaklaşımla gerçekleştirmeye önem veriyoruz. Bu çerçevede yapmış olduğumuz birçok araştırma var.
Bunların yanında Türkiye’de Yaşlılık Profili araştırması da yapacağız. Bu araştırma ülkemizde ilk defa yapılacak, geleceğe yansıması çok önemli olacak. Araştırmayla Türkiye’de yaşlılık, yaşlanma hızı, yaşlılığa bağlı sonuçlar, yaşlılarımızın ihtiyaçları gibi yaşlılık alanındaki politikalarımıza yön verecek verilere ulaşmayı hedefliyoruz.
Ulusal yaşlanma politikamız doğrultusunda, tüm hizmetlerimizi nüfusun çeşitli ve değişen ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde geliştirmek amacındayız.” dedi.