Süper Lig takımlarından Yukatel Adana Demirspor teknik yöneticisi Patrick Kluivert, Spor Arena’nın konuğu oldu.
Gamze Türk’ün sorularını yanıtlayan başarılı teknik adam, futbolculuk devrinden Milan ve Ajax’tan ayrılma sebeplerine, Barcelona’ya transfer olma sürecinden Adana Demirspor’un başına geçme öyküsüne kadar birçok hususa ait samimi açıklamalarda bulundu.
RÖPORTAJI İÇİN İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
İşte Patrick Kluivert’ın açıklamaları;
Öncelikle karşılama çok güzeldi. Beşerler yeterli karşıladı. Adana’da olmaktan memnunum. Sıcak küçük bir sorun. İdmanlarımızı akşam yapıyoruz. Sıcaklık idmanlarımız için güzel bir düzeyde diyebilirim. Şimdiye kadar idmanların yoğunluğundan memnunum. Oyuncular düzgün karşılık veriyor. Şu anda gruptaki gidişattan memnunum.
BENİM İÇİN KIYMETLİ BİR FIRSAT
İlk olarak ajanslarımız birbiriyle irtibat halindeydi. Sonrasında benim şu anda yakın arkadaşım olan Lider Murat ile bir toplantım oldu. Direkt olarak uyuştuk. Ona çalışma halimi anlattım. Onun da hoşlandığını düşünüyorum. Benim için yeterliliğimi kanıtlamak ismine değerli bir fırsat olduğunu düşünüyorum.
HEDEF BİRİNCİ 4
Adana Demirspor geçen dönem çok düzgün bir iş yaptı. Harika Lig’de dördüncülük. Yeni dönem için de büyük kelamlar var. Ekipteki kaliteyi görmek bana birçok müspet şey yaptırabileceğimizi düşündürüyor. Direkt olarak birinci olacağımızı söylemiyorum. Ancak tekrar birinci dördün içerisinde olmak istiyoruz.
SONUÇLARA NAZARAN DEĞİŞİR
Başkanımızın çok düzgün bir karaktere sahip olduğunu düşünüyorum. Uzun vakittir tanımıyorum lakin birinci izlenim çok güzeldi. Umarım bu izlenim birebir kalır. Bilirsiniz bu durum her vakit sonuçlara nazaran de değişir. Tıpkı vakitte ben de sonuçlar güzel olmazsa keyifli olmam. Şayet lider âlâ sonuçlar görmezse hislerinin yeterli olmayacağını da anlayabilirim. Bu çok olağan. Grup olarak çalıştığımız en değerli şey o hoş sonuçlar almak ve o vakit bence lider keyifli olacak.
TAKIMDAN DEĞERLİ DEĞİLDİR
Herhangi bir ferdî oyuncu gruptan değerli değildir. Liderin ideolojisini kabul ediyorum. Uygun bir ekiple kazanırsınız, yalnızca ferdi oyuncularla değil. Büsbütün liderle birebir düşünüyorum.
UMARIM MEMNUNLARDIR, HOŞ SONUÇLAR ALIRIZ
Dürüst olmam gerekirse Adana Demirspor hakkında çok fazla şey bilmiyordum. Fakat görüşmeler sırasında fırsat olduğundan derinlemesine araştırdım. Gruptan birkaç oyuncuyu tanıyordum. Lakin bence en kıymetli şey bir kulübe gittiğinizde oyuncuları direkt olarak tanımanız. Benim yaptığım da buydu. Artık bir arada bir aydan fazla bir mühlet geçirdik. Umarım oyuncular da idman biçimimizden memnundur. Umarım hoş sonuçlar alırız. Her şey sonuçlara bağlı. Şayet hoş sonuçlar alırsınız ekibin havası olumlu istikamette olacak. Bu da benim yapmak istediğim şey. Olumlu sonuçlar almak. Genel olarak pozitiftlik.
SÜPER LİG GELİŞİYOR
Amacımız en berbat tıpkı konumda bitirmek. Süper Lig gelişiyor. Öbür ülkelerden çok düzgün oyuncular geldi. Ancak ben yalnızca kendi ekibime bakıyorum. Natürel ki öteki gruplara da hürmet duyuyorum. Lakin benim ana tasam ekibimle birinci dört için almamız gereken her puanı almak.
İŞLERİN NASIL İLERLEDİĞİNİ BİLİYORUM
Tamamen konsantre olmanız gerekiyor. Oyundan zevk alın, zira şayet oyundan zevk alırsınız ve tüm uğraşınızı ortaya koyarsınız, bu oyunu kazanırsınız. Tüm oyunlar için geçerli bu natürel. Ben en üst düzeyde oynadım. İşlerin nasıl ilerlediğini biraz biliyorum. Artık hoca olarak bunları oyunculara iletme vakti. Birebir vakitte grubumuzdaki oyuncular da deneyimli. Bu çeşit oyunlara nasıl bir yaklaşım gerektiğini biliyorlar. Bence karşınızdaki hocanın sizin durumunuzda daha evvel olduğunu bilmek hoş bir şey. Oyuncuların akıllarından neler geçtiğini biliyorum. Benim için sahip olmamız gereken duyguyu geçirmek güç değil. Her oyun için yalnızca bu oyun için değil. Hem Konferans Ligi için hem de Süper Lig için. Burada olup oyunculara bunu geçirmek çok hoş.
POZİTİF DAVRANMALIYIZ
Kesinlikle müspet bir beşerim. Hayatta esasen çok fazla negatif şey var. Dünyada nasıl bir konumda olursanız olun birbirimize karşı müspet davranmalıyız. Şahsî olarak en güzelimizi yapmalıyız. Bu benim bir modülüm. Tıpkı vakitte takımım de oyunculara karşı çok müspet. Negatiflik benim için muvaffakiyet değil. Olağan ki oyuncular için de değil. Söylediğim üzere karşınızdaki insanın olumlu olmasını istiyorsanız siz o denli olmalısınız.
ÇOK FAZLA DENEYİMİM VAR
Eleştiriyi severim. Haklılar lakin birçok grupta da yardımcı olarak çalıştım. Hollanda ulusal grubu için yardımcı antrenördüm. Curaçao grubu için de çalıştım. Çok fazla deneyimim var. Çok büyük bir yarışta değil lakin beşerler bunun için kâfi olup olmadığımı görecekler.
G.SARAY, F.BAHÇE VE BEŞİKTAŞ’A KARŞI OYNADIM
Her hafta 100 bin kişinin önünde oynamanın ne demek olduğunu hayal edebilirsiniz. Artık baktığımda bir üstün modelin yürümesinden daha yeterli bir şey olduğunu söyleyebilirim. Türkiye’de de atmosfer hayli yeterli. Ben de Barcelona da oynarken Galatasaray’a, Beşiktaş’a, Fenerbahçe’ye karşı oyunlar oynadım. Ambiyansı, atmosferi biliyorum. Şayet üst seviye bir oyuncu olmak istiyorsanız, buna alışmalısınız ve kalabalığa karşı bir balığın suda hissettiği üzere hissetmeniz gerekir. En düzgün oyununuzu çıkarmanız için. Şayet üst düzey bir oyuncu olmak istemiyorsanız o denli kalabalık bir statta oynamanız gerekmez. O biçim atmosferlerde oynamaktan zevk almanız gerekir.
DONUP KALMAMALI, ÇILGINCA ŞEYLER YAPMAMALI
Dediğim üzere üst düzey bir oyuncu olarak üst düzey stadyumlarda oynayabiliyorsunuz. Bilhassa bir yere oynamaya gittiğinizde atmosfer size karşı oluyor. O hissi bilirsiniz, beşerler ıslıklıyor, sizin konsantrasyonunuzu bozmaya çalışıyor, ben bu biçim atmosferleri seviyorum. Benim kadrom asla o üslup atmosferlerde donup kalmamalı, çılgınca şeyler yapmamalı. Her vakit zihniniz rahat olmalı ve toplantılarda konuştuğumuz şeyler yapmalıyız.
STADYUMLAR ETKİLEYİCİYDİ
Benim oynadığım vakitler şampiyonlar Ligi’nde daha çok Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş vardı. O üç stadyum da epey etkileyiciydi.
EN YETERLİ ATMOSFER HANGİSİ?
Bu çok güç. Zira Galatasaray ya da Beşiktaş ya da Fenerbahçe dersem çabucak başlık olacak. Üçü de olağanüstü atmosfere sahip.
FUTBOLCULUK KARİYERİ
Ajax’a katıldığımda yedi yaşındaydım. 20 yaşımda Milan’a gittim. Milan’dan sonra Barcelona’ya gittim. Devam etmemi ister misiniz? Barcelona’dan sonra Newcastle United’a gittim. Sonrasında Valencia’ya gittim. Hayır Valencia’dan Newcastle United gittim. Sonrasında PSV Eindhoven’a gittim. Lille en sonuncu kulübümdü.
AJAX HER VAKİT KALBİMDE OLACAK
Ajax beni yaratan kulüp diyebilirim. Tıpkı vakitte Şampiyonlar Ligi’ni kazandığım kulüp. Çocukluğumdan birinci profesyonel oluşuma kadar bulunduğum kulüp. Her vakit özel bir hissiyat veriyor. Hayatınız boyunca olduğunuz kulüpten ayrılmak çok üzücü. Lakin Ajax her vakit benim kalbimde olacak. Futbol eğitimi Amsterdam’da aldığım için minnettarım.
BARCELONA’YA TRANSFER SÜRECİ
Milan’da oynuyordum. Çok uygun bir yıl geçirmemiştim lakin yeniden de sorun değildi. Ancak Louis Van Gaal Barcelona’daydı. Bana ‘Barcelona’ya katılmayı ister misin?’ diye sordu. Milan’da Ajax’ta oynadığım sistem oynanmıyordu: 4-3-3. Ben 4-4-2 oynadım George Weah öndeydi.4-4 ve 2 forvet, Weah önde. Çok rahat hissetmedim. Barcelona’nın benim sistemimi oynadığını yani 4-3-3 oynadığını biliyordum. Luis Figo sol tarafta ve Rivaldo sağ tarafta. Gol atmam için birçok pas alıyordum. Louis van Gaal beni aradığında çok düşünmedim. Barcelona’ya çok süratlice imza attım.
VAN GAAL KIRMIZI ÇİZGİM
Beni seçtiği için her vakit memnun oldum. Çocukluğumdan birinci ekibe kadar. A Ulusal Grup’taki birinci hocamdı. Tıpkı vakitte bana Milan‘dan Barcelona’ya gitme fırsatını da verdi. Hayatımda çok büyük yeri var. Bana verdiklerinden ötürü her vakit minnettar olacağım. Tıpkı vakitte bana 2014’te Brezilya’daki Dünya Kupası’nda yardımcısı olma vazifesini de verdi. O benim hayatımdaki kırmızı çizgim hem futbolcu hem de hoca olarak. Onunla çalıştığım için minnettarım. Hoca olarak onunla çalıştığım için de. Mesleğimdeki yeri çok büyük.
VAN GAAL TEKNİK YÖNETİCİLİKTEKİ ROL MODELİ Mİ?
Evet lakin ben çok uygun hocalarla çalıştım. Her hocadan küçük şeyler aldım ve kendi ideolojimi bu türlü oluşturdum. Louis van Gaal doğal ki de büyük bir yere sahip. Lakin oynadığım kadrolarda idare formuna hürmet duyduğum çok hoca var. Bütün hocalardan birazcık aldım. Bunları karıştırdım ve bunları oyuncularıma sunuyorum. Lakin en değerli şey her oyuncuya farklı yaklaşmak. Zira herkes birebir değil. Hoca olarak her oyuncuya dokunmak bence çok değerli. Bir şeyleri söyleme tekniğiniz, sorma sisteminiz kıymetli. Biri omzuna küçük bir dokunuş ister biri daha agresif bir olmanızı ister. Bence bu hoca olmanın en yeterli yanı. Çok farklı karakterler bir ekipte ve güya bir kadroymuş üzere hareket etmeliler. Her şahıstan azamisini almalısınız. Her bireye yönelik farklı metotlar denemelisiniz.
RÜŞTÜ REÇBER İLE TEKRAR BULUŞMAYI İSTERİM
Ona dair hatırladığım en kıymetli şey Rüştü kusursuz bir kaleciydi. Kibar bir adamdı. Nitekim soyunma odasındaki çok kibar ve güzel bir meslektaştı. Onunla tekrar buluşmayı isterim. Uzun vakittir görmedim.
FUTBOLU BIRAKTIĞINDA NE HİSSETTİ?
Bu her vakit özel. Mesleğinize bitirirken düşünmek için biraz vaktiniz oluyor. Benim yaptığımda buydu. Sonrasında kurslara gittim ve kurstan sonra direkt yöneticiliğe başladım. Birinci kadro Twente’ydi. Zira neler yaptığınıza bakmak, ulusal ekipte ya da Hollanda’dan uzakta, ailenize dönmek… Bu büyük bir değişiklik. Her gün idman yapmak, dönem öncesi kampları her şey birden duruyor. Açıkçası rahatladım. Mesleğim hakkında da memnunum. Benim için rahatlama vaktiydi zira her gün onlarca idman vücudu ve zihni yoran şeyler. Ve bir anda… Artık çok huzurluyum.
PATRICK KLUIVERT İLE QUIZ
– Futbolculuk mu teknik yöneticilik mü?
Futbol oynamak.
– Neden?
Çünkü o vakit sen oyunu direkt olarak değiştirebiliyorsun. Oyunu istediğin hale getirebiliyorsun. Artık oyuna girip gol atamam. O yüzden futbolcu olmak.
– Çalıştığınız en yeterli teknik yönetici?
Louis van Gaal.
– Çalıştığınız en berbat teknik yönetici?
Sıradaki soru lütfen. Çalıştığım tüm hocalarla memnundum. İsimlerini söylemediğim için şanslılar.
– En uygun kadro arkadaşınız? Birini seçmelisiniz.
Eğer birini seçmem gerekirse Ronaldinho.
– Teknik yönetici olarak en çalışkan oyuncunuz?
Hepsi çok düzgün çalışıyor. Bir oyuncu söyleyemem. Hepsi azamisini veriyor. Bu da oyuncularımda çok beğendiğim bir şey.
– En keyifli olduğunuz an?
Çocuklarımın doğuşu.
– En büyük hayal kırıklığınız?
Hayır yok.
– Unutamadığınız maç?
Ajax-Milan. Şampiyonlar Ligi finali.
– En üzüldüğünüz maç?
98 yılında Brezilya’ya karşı oynadığımız maç. Penaltıları kaçırdık ve Dünya Kupası’nı kazabilirdik.
– Unutamadığınız gol?
Milan ile yaptığımız Şampiyonlar Ligi finalindeki golüm.
– Favori Türk yemeğiniz?
Baklava. Yemek değil lakin tatlı.
– En sevdiğiniz Türkçe söz?
Seni seviyorum.
– Tahminen Adana Demirspor taraftarlarına söylemek istersiniz.
Seni seviyorum Adana Demirspor.